TÜRK EL VE ÜST EKTREMİTE CERRAHİSİ DERNEĞİ ETİK KURUL YÖNERGESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç ve Dayanak
Madde 1 — bu yönerge TÜRK EL VE ÜST EKSTREMİTE CERRAHİSİ DERNEĞİ (TEÜECD) ana tüzüğünde yazılı olan yetkiye dayanarak TEÜECD yönetim kurulu tarafından uygulamaya konulmuştur.
Madde 2 — Bu yönerge, ilgili hukuksal düzenlemeler gereğince TEÜECD üyelerini kapsar.
Genel Kavramlar :
Hasta refahı ve doktorun uygun davranışı ile ilgili endişeler, M.Ö.2000'den kalma bir etik kod olan Hammurabi döneminden kaynaklanan tıp mirasının bir parçasıdır. Etik kurallar öncelikle hasta yararına düzenlenmiştir. Hekim-hasta ilişkisi, tüm etik kaygıların merkezi odak noktasıdır. Doktor-hasta ilişkisi sözleşmeli bir temele sahiptir ve gizlilik, güven ve dürüstlüğe dayanmaktadır. Bir El cerrahı uzmanı, yalnızca tedavi etmeye yetkili olduğu alanda ve koşullar altında bakım sağlama yükümlülüğüne sahiptir.
Her üye TEÜECD Etik Kurul Yönergesi etik ilkelerini benimsemek ve uygulamakla yükümlüdür.
Yargı organlarınca incelenmekte olan bir konuda ETİK Kurula başvurulamaz. Etik Kurul incelemesinde olan bir konu yargıya intikal etmiş ise Etik Kurul süreci kesinleşmiş yargı kararına kadar devre dışı kalır. El Cerrahisi uzmanı, yalnızca ırk, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, din veya ulusal köken temelinde veya yasadışı ayrımcılık oluşturacak herhangi bir temelde hastaları kabul etmeyi reddetmeyecektir.
Hekimler yasalara uymalı, meslek onurunu korumalıdır. Hasta yararına hasta mahremiyeti ve kişisel verileri korunmalıdır. Hukuki kısıtlamalar dahilinde hastanın kişisel verilerinin gizliliği önemlidir, bilgiler sadece hasta veya kanuni temsilcisinin yazılı onayı ile kamuoyuna sunulabilir.
Hasta ve meslektaşlarına karşı doğru ve dürüst olmalıdır. Hasta hekim arasında çıkan sorunlarda hasta öncelikli olmalı, hastaya makul alternatifler sunulmalı gerekirse hekim hastanın bakımından çekilme niyetini hastaya bildirmelidir. Hekimin, bir tedavinin başarısız olması veya başka bir tedavinin endike olmaması nedeniyle bir hastayla olan ilişkisini kesmesi etik değildir.
El Cerrahisi uzmanı kime hizmet edeceğini seçebilir. Hastalarına en iyi hizmeti sunmalıdır. Hastaya yeterli bilgi verilerek ve alternatif hekim temin edilerek hastaya hizmeti sonlandırabilir, başka hekime yönlendirme konusunda yardımcı olmalıdır.
El Cerrahisi uzmanı kendisine danışılan konuda görüşünü tarafsız, bilimsel ve klinik olarak doğruları ortaya koyması gerekir.
Gereksiz hizmetleri reçete etmek, sağlamak etik değildir. İlaç niteliği taşımayan aldatıcı ürünlerin ve atletik performansı artıran maddelerin reçete edilmesi uygun değildir.
El cerrahı cerrahları mahkemelerde uzman tıbbi tanıklık yapmak için çağrılabilir.. Tanıklıkta, objektif, bilimsel ve klinik olarak doğru olduğundan emin ve çok dikkatli olmalıdır. Hekim yetkinliğ dışı konularda tanıklık yapmamalıdır. Bir El Cerrahisi uzmanının, davanın sonucuna bağlı olarak tazminat kabul etmesi etik değildir.
Onam alınması:
Tedavi için bilgilendirilmiş onam alırken, El Cerrahisi uzmanı hastaya ( 18 yaş üstü) veya hastadan sorumlu kişiye ( 1.derece akrabası), anlaşılabilir terimlerle, iyi tıbbi uygulamalarla uyumlu ilgili tıbbi gerçekleri ve önerileri sunmakla yükümlüdür. Bu tür bilgiler, alternatif tedavi biçimlerini, bu tedavinin amaçlarını, risklerini ve olası komplikasyonlarını tedavinin sonuçlarını ve tedavi yokluğunun olası sonuçlarını içermelidir. Acil durumlar dışında ve küçük girişimler haricinde hastaya bilgilendirme ve onam, girişimden makul bir süre önce tamamlanmalıdır. Bu konudaki yaygın kabul 24 saattir.
Yetkinlik:
Bir El Cerrahisi uzmanı yalnızca tedavi etmeye yetkili olduğu koşullar için bakım sağlama yükümlülüğüne sahiptir. Herhangi bir konuda sertifika sahibi olan El Cerrahisi uzmanı mesleki branş yetkinliği dışında bu sertifikanın verdiği yetkileri kullanamaz. Yetkinlik dışı uygulamalarla hastaya eksik yada yanlış tedavi uygulanmamalıdır. Kendi yetkileri dışında sorunlarda konsültasyon istenmelidir.
Hasta ve sağlık personeli ile ilişkiler:
El Cerrahisi hekimi hastalar, meslektaşları ve diğer sağlık personelinin haklarına saygı göstermeli, yasa kısıtlamaları dahilinde hasta bilgileri korunmalıdır. El Cerrahisi uzmanı medyada yaptığı görsel, işitsel ve yazılı beyan yada ilanlarla diğer meslektaşlarını küçük düşürücü davranışlarda bulunamaz. Cerrahlar ve diğer sağlık uygulayıcıları arasındaki rekabet etik ve kabul edilebilir düzeyde olmalıdır. Hekim meslektaşları ,hemşire ve diğer sağlık personeli uyumlu ilişkide bulunmalı ekip çalışması gelişimini teşvik etmelidir.
Tanıtım, bilgilendirme, reklam :
Son yıllarda, medya ve sosyal medyanın yaşamımıza daha çok girmesi bazı sorunları da gündeme getirmektedir. Bu sorunlardan birisi de tıp alanındaki tanıtım ve reklamlardır. Kural dışı tanıtım ve reklamlar, ilgili yasal mevzuata bağlı olarak suç oluşturur ve cezalandırılır. Diğer taraftan, uygunsuz tanıtım , reklam ve hatta bilgilendirme faaliyetleri etik sorunları da beraberinde taşır, meslektaşlarımız ilgili odalar ve dernekler başta olmak üzere etik kural ihlali nedeni ile yaptırımlarla da karşılaşabilir.
Hekimlik mesleğinde tanıtım reklam boyutunda düşünülemez. Reklam, hem sağlık kurumları hem de meslektaşlarımız açısından kesinlikle yasadışı ve etik olarak da kabul edilemez bir durumdur. Hiçbir hekim kendi ürettiği hizmetin diğer meslektaşlarından ‘daha iyi, daha üstün, daha mükemmel, daha teknolojik, daha başarılı, daha etkili, daha ucuz ya da pahalı’ olduğunu ileri süremez. Ücret ödeyerek iletişim medyasında kişisel reklam yapılamaz.
Bizlerin mesleki uygulama sonuçlarını tartışacağımız ortamlar bilimsel etkinliklerimizdir. Asla halka açık toplantılar ya da medya ve sosyal medya olamaz. Kaldı ki, TTB dökümanları yönergelerinde de sunulduğu gibi, yasalar ve ilgili mevzuat tarafından bir hekimin muayenehane tabelası ve hatta bastıracağı tanıtım kartı bile hem içerik hem de şekil açısından sınırlandırılmıştır. Hastaların tedavi öncesi ve sonrası görüntüleri, tedaviden memnuniyetlerini içeren kayıtları da kullanılamaz. Bu anlamda hasta teşekkürlerini ileten yazılı ve görsel materyal de kullanılamaz, ve ilgili sosyal medya ortamları önerilemez.
Elbette ki kurallara uygun tanıtım ve bilgilendirme her kurum ve kişinin hakkıdır. Önemli olan sınırların iyi anlaşılabilmesidir. Sağlık kurum ve kuruluşları ile birlikte, meslektaşlarımız da halkı ve hastaları bilgilendirmek amacı ile tanıtım yapabilirler. Bu tanıtım materyalleri yukarıda anlatılan reklam sınırlarına girmemelidir. Yanıltıcı, bilimsel gerçeklere aykırı, korku ve panik duygusu oluşturacak içerikler kullanılmamalıdır. Hasta bilgileri kesinlikle korunmalıdır. Kullanılacak görüntülerin tıp mesleği olmayan insanlar üzerindeki olumsuz etkileri gözönünde tutulmalıdır.
Reklam konusunda ilgili tüm hukuki düzenlemelere ( 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında Kanun, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hasta Hakları Yönetmeliği, TTB ilkeleri, ulusal ve uluslararası bildirgeler, 7 Nisan 2016 tarihli 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) uyulur.
Hekimin kendisini ön plana çıkarmadan hastalarına sosyal medya, kamu iletişimi ile doğru ve bilimsel bilgilendirmesi reklam değildir. Hekim herhangi bir ortam ve kamu iletişim biçimi aracılığı ile yanıltıcı ve aldatıcı bilgi vermemeli , kişisel reklam yapmamalıdır. Cerrahlar ve diğer sağlık uygulayıcıları arasındaki rekabet etik ve kabul edilebilir olmalıdır.
Bilgilendirme doğru ve açık olmalı yanlış bilgiler ve beyanlar içermemelidir. Yanlış ve haksız beklenti yaratmamalıdır. Hekim bilgilendirmede bulunduğu konunun doğruluğunu kanıtlayabilmelidir. Tıbbi literatürdeki hakemli yayınlar veya diğer yetkin bilimsel bilgi kaynakları gibi sağlam bilimsel destekle kanıt gerekebilir. Kurumlar tarafından yapılan reklam hekimle ilgili ise , hekim yanlış ya da yanıltıcı olmaması için çaba göstermelidir.
Hekim Endüstri İlişkileri:
Hekim endüstri ilişkilerinde ilaç, biyomateryal veya cihaz üreticileri el cerrahı uzmanlarının mesleki becerilerini sürdürmede sürekli tıp eğitimininin gerekliliği olan seminer, eğitim programı ve kongreleri dünyanın her yerinde desteklemektedir. Bu destek önemli bir eğitim değerine ve hasta yararına ve bakımını olumlu etkileyecekse kabul edilebilir. El Cerrahisi uzmanı tarafından kabul edilen hediye hasta yararına olmalı, hastasına en uygun tedaviyi belirlemeyi etkilememelidir.Bilimsel toplantı dışı yemekler ,organizasyonlar (gezi, spor, seyahat) ve bunlar için maddi destekler kabul edilmemelidir. Nakit hediyeler sunulmamalı ve kabul edilmemelidir.
Mesleki kredi sağlayan bilimsel etkinliklere endüstriel destekler kabul edilebilir. Üreticiden telif hakkı dışında değerli birşey alması etik değildir.
Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği:
Tüm araştırma ve akademik faaliyetler etik, kurumsal ve adli kurallara tam uyum altında yapılmalıdır. Araştırmalara katılmış hastalardan bilgilendirilmiş onam formu alınmalı, araştırma programından çekilme hakkı saklı tutulmalıdır.
Araştırma dürüst , tarafsız, aynı konuda araştıma yapmış kişilerin çalışmalarına saygılı olmalı , araştıımaya katılan herkesin katkısını görünür kılmalı, bilgiler doğru, yansız ve tam olmalıdır.
İntihal ve atıf yapılmadan başkalarının eserlerinin kullanılması etik değildir. Yayında kullanılan tüm kaynaklara atıf yapılmalıdır. Yazar sıralaması tüm yazarların onayı alınarak yapılmalıdır. Bir bilimsel araştırma projesinin veya klinik araştırma projesinin baş araştırmacısı bu araştırmanın tüm yönlerinden sorumludur. Yayında kişisel çıkarlar, ticari kaygılar ve menfaat olmamalıdır.
Bu konulardaki etik ihlal başvuruları, eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl içinde soruşturmaya başlanmamış ise zaman aşımına uğrar.
Her türlü bilimsel yayın ve sunumda hasta kimliğinin gizlenmesine kesinlikle uyulması gereklidir.
Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemler şunlardır (ÜAK Etik Yönergesi):
a) İntihal: Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek,
b) Sahtecilik: Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak,
c) Çarpıtma: Araştırma kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek,
ç) Tekrar yayım: Mükerrer yayınlarını akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak,
d) Dilimleme: Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak,
e) Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek. Çalışılan sağlık kurumunda bir tedavi yöntemini uygulamak ile bu tedavi yöntemi üzerinde çalışma yapmak ayrı konulardır. Hastaların tedavisine katkı sağlayan el cerrahlarının isimlerinin yapılan çalışmada mutlaka bulunması koşul olamaz.
Diğer etik ihlal türleri şunlardır:
a) Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarını belirtmemek,
b) Henüz sunulmamış veya savunularak kabul edilmemiş tez veya çalışmaları, sahibinin izni olmadan kaynak olarak kullanmak,
c) İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda etik kurallara uymamak, yayınlarında hasta haklarına saygı göstermemek,
ç) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda ve diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak,
d) İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak,
e) Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak,
f) Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak etik ihlal isnadında bulunmak,
g) Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak,
h) Araştırma ve deneylerde, hayvan sağlığına ve ekolojik dengeye zarar vermek,
ı) Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak.
i) Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak.
j) Araştırmacılar ve yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlüğüne uymamak,
k) Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak,
TEÜECD üyesi uzmanlar etik ilke ve kuralları tanımalı saygı göstermelidir.
İKİNCİ BÖLÜM
Disiplin Suçları ve Cezaları
Uyarma Cezası
Uyarma (yazılı ihtar) cezası, mesleğini uygularken ve/veya meslektaşları ile olan ilişkilerinde daha özenli tutum ve davranışlar içinde olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek ve meslek onuruna ciddi zarar vermeyen durumlarda uygulanır. Uyarma cezası verilmesini gerektiren haller aşağıda gösterilmiştir:
a) Dernek organlarına seçilmiş olup da yasa ve yönetmeliklerin kendisine yüklediği görevleri yapmamak,
b) Dernek üyelerine, meslektaşlarına ve diğer sağlık meslek mensuplarına, dernek çalışanlarına karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunmak veya kötülemek,
c) Hasta üzerindeki mesleki etkisini tıbbi amaçlar dışında kullanmak,
d) Hasta haklarına saygı göstermemek, ihlal etmek
e) Hasta kayıtlarını usulüne uygun olarak tutmamak,
f) Hekimlik mesleğine ilişkin hukuksal düzenlemelere aykırı olmakla birlikte aşağıda belirtilen diğer disiplin suçları arasında sayılmış haller dışında kalan, nitelik ve ağırlık itibariyle diğer disiplin suçları arasına dahil edilemeyen bir eylemde bulunmak.
g) Derneğin düzenlediği toplantılarda usullere uymamak, toplantı düzenini bozmak.
Kınama Cezası
Kınama cezası; üyeye, yaptığı eylem ve davranışları nedeniyle kusurlu bulunarak kınandığının yazılı olarak bildirilmesidir. Kişiye, mesleğe ve meslek onuruna ciddi zarar veren durumlarda uygulanır.
Kınama cezasını gerektiren haller şunlardır:
a) Üretilen malzemeler ve kişilerin bireysel veya kurumsal reklamı ile ilgili Türk Tabipleri Birliği’nce tanımlanmış tanıtım kurallarına aykırı davranmak,
b) El ilanları, tabelalar, basın ve benzeri yollarla meslektaşlar arası haksız, tıp dışı rekabete yol açacak duyurular yapmak, meslektaşlarını kötülemek
c)Bilimsel araştırmalar ve eğitime yönelik şeffaf kurumsal ilişkiler dışında, endüstri kuruluşları ile derneğin kabul ettiği etik kurallar dışında çıkar ilişkileri kurmak,
d) Acil durumlar dışında yeterli bilgi ve deneyimi olmadan özel bilgi ve beceri gerektiren girişimlerde bulunarak hastaya zarar vermek,
e) Hastanın aydınlatılmış onamını usulüne uygun almaksızın tıbbi girişimde bulunmak.
f) Meslekte bilgi ve beceri yetersizliği, özen eksikliği, dikkatsizlik ve benzeri kusurlardan dolayı eksik ya da yanlış tanı ve tedavide bulunarak hastaya zarar vermek, bilimselliği kanıtlanmamış yöntemleri uygulamak , önermek
g) Daha önce etik ihlal nedeni ile uyarı cezası almasına rağman aynı etik ihlali 3 yıl içerisinde tekrarlamak.
h) Yetkinliği olmayan konularda yazılar yazmak, duyuru yapmak, toplantılar düzenlemek
i) Derneğin düzenlediği sınavlarda kopya çekmek
j) Derneği bilerek maddi zarar uğratmak
k) Dernek belgelerini ortadan kaldırmak tahrifat yapmak
Bilimsel toplantılarda bir yıl süreyle sunum kısıtlaması cezası
Derneğin bizzat düzenlediği veya desteklediği toplantıları kapsar. Bir yıl sunum kısıtlaması cezasını gerektiren haller şunlardır:
a) Mesleğin uygulanması sırasında ve meslek sebebiyle öğrenilen, hastalara ait sırları yasal zorunluluk dışında açıklamak,
b) Gerçeğe uymayan rapor ve/veya belge vermek,
c) Kendisine başvuran veya çalıştığı kuruma gelen acil hastaların gerekli tıbbi tedavi veya girişimlerini başlatmamak, yapmamak ya da ilgili kuruluşlara sevkini geciktirmek veya yapmamak,
d) Hastalıkların tanı ve tedavisinde bilimselliği henüz kanıtlanmamış ya da bilim dışı yöntemleri uygulamak veya önermek,
Bilimsel toplantılarda iki yıl süre ile sunum kısıtlama cezası
Madde: 6 – Derneğin bizzat düzenlediği veya desteklediği toplantıları kapsar, İki yıl sunum kısıtlaması cezasını gerektiren haller şunlardır:
a) Meslektaşlara, diğer sağlık meslek mensuplarına veya hastalara fiili saldırıda bulunmak,
b) Hasta kayıtlarında tahrifat yapmak,
c) Muayene ve tedavi sırasında hastaların cinsiyet, ırk, milliyet, etnik köken, din ve mezhep, ahlak ve siyasi düşünce, kişilik, ekonomik ve sosyal durumuna göre ayrıcalıklı uygulama yapmak,
d) Bilimsel araştırma verilerini değerlendirirken ve yayına hazırlarken bilimsel gerçekleri yansıtmamak; çalışmaya fiilen katılmamış kişilerin adlarına yayında yer vermek, kaynak göstermeden veya izin almadan başkalarına ait verileri, olguları veya yazılı eserleri kullanmak ve benzeri suretle bilimsel yayınlarda yayın etiğine aykırı davranmak, çarpıtmak.
Dernek üyeliğinden çıkartma .
Üyenin kişiye, mesleğe ve meslek onuruna telafisi olmayan zarar verdiği durumlarda uygulanan yaptırımdır.
Dernekten ihraç cezası, bir üyenin dernek üyeliğinden çıkartılması kararıdır. Dernekten ihraç cezası, alınan bu kararın Genel Kurul tarafından onaylanması ile dernek yönünden geçerli sayılır. Bu amaçla, konunun görüşülmesi için, yapılacak ilk Olağan Genel Kurul gündemine madde eklenir. Ceza kararının açıklanması ile Genel Kurul kararının verilmesi arasında geçecek sürede, hakkında ihraç kararı verilmiş üyenin Dernekle ilişkisi askıda kabul edilir. Dernekte dernek organlarından birinde görevli ise görevi sona erer. Dernek üyeliğinden çıkartma kesinleşmesi sonrası üyeye tebliğ edilir. Genel kurul kararı kesindir. Çıkarılan üye 30 gün içerisinde itirazda bulunabilir. Yargı yoluna başvurabilir. Dernek kongrelerine katılamaz, görev alamaz , bildiri sunamaz.. Altıncı maddedeki eylemlerin tekrarı halinde uygulanır.
Etik Kurulun Takdir Hakkı.
Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren eylem ve durumlara nitelik ve ağırlık itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezaları verilir. Benzer suçun tekrarında bir üst ceza verilebilir. Disiplin cezalarının verilmesinde eylemin veya yarattığı sonucun ağırlığına göre etik kurul ek olarak aşağıdaki yaptırımların işleme koyulmasını TEÜECD Yönetim Kuruluna önerebilir.
a) TTB Merkez Konseyine etik dışı davranışın duyurulması,
b) Uygulanması kesinlik kazanan yaptırımların TEÜECD yayın organlarında basılmasını ve duyurulmasını istemek.
c) Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına göre suç niteliği düşünülen konuların , başta adli makamlar olmak üzere diğer resmi kurum ve kuruluşlarına bildirilmesi hakkında TEÜECD Yönetim Kuruluna öneride bulunur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Etik Soruşturmasında yetki ve görevlendirme
TEÜECD Yönetim Kurulu kendisine ulaşan başvuruyu inceler ve gerekli görürse incelenmek üzere Etik Kurul’a iletir. Yönetim Kurulu gerekli gördüğünde başvuru olmaksızın da üyeleri hakkında soruşturma için Etik Kurul’dan inceleme isteyebilir. Soruşturma dosyası taraflar açısından alenidir.
Soruşturma ve Zamanaşımı
Sunum kısıtlaması cezası verilmesini gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren beş yıl, diğer cezaların verilmesini gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren iki yıl içinde soruşturma açılmasına dair yönetim kurulu kararı verilmemiş ise bu suçlarla ilgili disiplin işlemi yapılamaz. Disiplin cezası gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç oluşturuyor ve bu suç için, yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, bu zamanaşımı süresi uygulanır.
Soruşturmanın Yapılış Biçimi
Soruşturmayı bizzat Etik Kurul yürütür. Etik Kurul hakkında soruşturma açılan kişiye suçlamayı açık ve anlaşılır bir biçimde yazılı ve "gizli" ibareli olarak tebliğ ederek, tebliğden itibaren 15 gün içinde savunma yapılmasını ister. Bu süre içinde savunmasını vermeyen kişi, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Gerekli görülen durumlarda suçlanan kişinin sözlü savunması da istenebilir. Etik Kurul kişinin lehinde ve aleyhindeki bütün kanıtları toplamakla yükümlüdür. Bu nedenle olayla ilgili tüm kişilerin ya da kuruluş yöneticilerinin bilgilerine başvurabilir, toplantıya davet edebilir. Resmi makamlardan belge isteyebilir, tanıkların sözlü anlatımlarına da başvurabilir. Giderleri dernek tarafından karşılanmak üzere bilirkişi değerlendirmesine başvurabilir. İlgili birimlerle yazışmasını "gizli" ibareli olarak yapar. Etik Kurul her türlü ifade ve benzeri tutanağı kendi sekreteryası ile yazabileceği gibi, yönetim kurulunca görevlendirilecek bir yeminli sekretere de yazdırabilir. Etik kurul toplantılarını TEÜECD genel merkezinde ya da mücbir sebeplerde online yapar. Başkanın katılmadığı toplantılarda sekreter başkanlık yapar. Sekretarya görevi de TEÜECD tarafından üstlenilir. Yapılan soruşturma dosyalarının saklanması ve gizliliği de TEÜECD sorumluluğundadır Delillerin toplanması ve ifadelerin alınmasından en geç 30 (otuz) gün sonra Etik Kurul dosyayı görüşmeye başlar ve en en kısa süre içinde soruşturmayı tamamlar. Etiğe aykırı fiiller dışında suç teşkil eden durum saptandığında TEÜECD Yönetim Kuruluna durum yazılı olarak bildirilir. Etik kurulda görüşülen tüm konularda gizlilik esastır. Etik kurul da etik kurul üyesi kendisi ile ilgili dosya görüşülmesi sırasında oturum salonunda ifade dışında bulunamaz ve oy kullanamaz. .Etik Kurul karar önerisini yazılı ve imzalı olarak varsa muhalefet şerhi yazılmış olarak TEÜECD Yönetim Kuruluna bildirir. Öneriler üzerine karar verme, verilen kararı duyurma ve uygulama yetkisi TEÜECD Yönetim Kuruluna aittir. TEÜECD Yönetim Kurulu Etik Kurula kendilerine önerilen kararı uyguladığını veya onaylamadı ise gerekçeli kararını en kısa sürede bildirir.
Etik Kurul Kararlarına Karşı İtiraz
Etik Kurul tarafından verilen her türlü karar aleyhine, kararın bildiriminden itibaren onbeş gün içinde yazılı olarak taraflarca itiraz edilebilir. İtirazlar TEÜECD Yönetim Kurulu'na yapılır.
Etik Kurulunun çalışma ilkeleri:
A)Etik Kurul Genel kurulda seçilen meslekte ve dernek üyeliğinde en az 10 yılını doldurmuş ve herhangi bir etik ihlal cezası almamış 5 asil 5 yedek üyeden oluşur. Etik kurulun görev süresi 2 yıldır.
B) Etik Kurulu’na seçilen asil üyeler, dernek genel kurulu tamamlanıp seçim sonuçlarının açıklanmasını izleyen ilk hafta içinde toplanırlar. Kurul kendisine bir başkan ve sekreter seçer, bir önceki dönemden kalan dosya ve işlerin olup olmadığı gözden geçirilir. Seçilenler arasına bir önceki kuruldan kimsenin olmaması halinde, devam eden işlemler hakkında bilgi almak için eski kurul başkanı toplantıya davet edilir. Kurulun yapacağı toplantıların tarihi ve gündemi başkan tarafından belirlenir.
Etik kurul karar yeter sayısı olan en az 3 üyenin hazır bulunması ile toplanır. Bu durumda kararın oybirliği ile verilmesi gerekir. 5 üyenin bulunduğu toplantılarda salt çoğunluk olan en az 3 üyenin oyu gereklidir. 4 üyenin katıldığı toplantılarda eşitlik durumunda toplantıya başkanlık eden etik kurul başkanı yada sekreterin oyu üstünlük sağlar. Karara katılmayan,itirazı olan üyeler görüşlerini kararda belirtebilir.
Etik Kurulun çalışmalarına üst üste iki kez ve mazeretsiz katılmayan veya 6 aydan fazla katılamayacak (sağlık nedenli, mazeret ya da yurdışında bulunma) üyenin üyeliği düşer ve yerine en çok oyu alan yedek üyeden başlamak üzere atama yapılır. Etik kuruldan çekilme veya üyeliğin düşmesi TEÜECD Yönetim Kurulunun ilgiliye tebliği ile yürülüğe girer. Kuruldaki üye sayısı üç’den az olamaz, olması halinde olağanüstü genel kurul yapılarak yeni bir seçim yapılır.
Etik kurul ile ilgili giderler TEÜECD tarafından karşılanır.
Bu yönerge TEÜECD Yönetim Kurulu tarafından yürütülür.
NOT: Bu yönergenin hazırlanmasında TOTBİD Etik Kurul Yönergesi,Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Etik Kurul Yönergesi, Üniversitelerarası Kurul Etik Yönergesi, Türk Tabipler Birliği Etik Kurul Yönergesi, American Academy of Orthopaedic Surgeons (AAOS) Ethics den yararlanılmıştır.